7 Şubat 2010 Pazar

İSTANBUL ŞEHRİNİN TARİHİ

İSTANBUL ŞEHRİNİN TARİHİ
Dünya tarihinin eski ve güzel bir şehri olan İstanbul’un bazı kaynaklarda ilk defa Hz. Süleyman (a.s) zamanında şeddad neslinden bir kral tarafından kurulduğu kaydedilir.
İsmi Yanko bin Madyan olan bu kral ismini kıyamete kadar unutturmayacak güzellikte bir şehir kurmak için Marmara sahillerini gezer ve iki denizi birbirinden ayıran İstanbul’a tesadüf eder. Burasını çok beğenir ve binlerce usta ve amele getirerek şehri ve kaleleri inşa ederler.
Bu güzel şehri inşa ettiği için Yanko’ya büyük bir gurur gelir. Yanko ve bütün adamları büyük bir zelzelede kilisede can verirler. Ondan sonra Yanko nun Bozantin ismindeki oğlu İstanbul’a gelir ve yıkılan şehri yeniden inşa eder.
Böylece İstanbul şehri, kurucunun ismi olan Bizans (veya bozantin ve bizantion ) diye anılır.

İSTANBULUN SURLARI
İmparator Konstantin’in yaptırdığı sağlam sur İstanbul’un beş tepesine yayılmıştır. Bu sur bugün un kapanından başlıyor Davutpaşa iskelesinde sona eriyordu. Surlar 40,000 paralı asker ve 5,000 yerli askerle korunuyordu.
Surların en mühim yerleri olan hendekler o kadar derin vegenişti ki aldıkları sularla doldukları zaman artık şehrin kara ile alakası kesilir. Bizans bir oda haline gelirdi. İstanbul 29 kuşatmasından 9 u arap 7 si Osmanlılar tarafından yapıldı. Diğer kuşatmalar ise şöyle; Romalılar, Bizans imparatorluğu, Bulgar, İslavlar, Latinler, İranlılar, Yunanlılar, Avarlar ve Ruslardı.









İSTANBULUN İSİMLERİ
Şehrin kuruluşundan bu güne kadar 112 tane isim verilmiştir. Her millet kendi kültürüne göre bu şehre isim vermiştir. Müslümanlardan önce verilen isimler:
-Bizantion, Bizans
-Konstantinopolis
-Neo Roma (yeni roma )
-İstinpolis
-Antonia
Müslümanların verdiği bazı isimler:
-İstanbul
-İslambol
-Elmahrusa
-Elmahmiye
-Dersaadet
-Der-i devlet
-Der-i aliye
-Desitane
-Desitane-i saadet
-Ümm-i dünya
-Darüs saltanat
-Darül İslam
-Konstantin-i faruk
-Belde-i Tayyibe
-Merkezi hilafet











İSTANBULUN 7 TEPESİ VE 7 KAPISI
İstanbul yedi tepe üzerine kurulduğu için yedi tepeli şehirde denir. Bu yedi tepe üzerinde yedi kapı vardır.
1- Üzerinde Topkapı sarayı, Ayasofya ve Sultan Ahmet’in olduğu tepe
2- Çembelitaş ve Nuruosmaniyenin olduğu yer
3- Süleymaniye ve Beyazıt camiinin olduğu yer
4- Sultan Ahmet camiinin olduğu yer
5- Fatih camiinin olduğu yer
6- Edirne kapının olduğu yer
7- Yedikulelerin olduğu yer

İstanbul’un surları kısmındaki tarihe geçen 7 kapısı
1. kapı Yedi Kule kapısı
2. kapı Silivri kapısı
3. kapı Mevlevi hane kapısı
4. kapı Topkapısı
5. kapı Edirne kapısı
6. kapı Ensar
7. kapı Eğrikapı

İstanbul’un fetih sebepleri:
1.Azgın bir taassup fırtınasıyla, fitne ve fesadının Osmanlıya karşı ayyuka çıkardığı Bizans‘ın riyakar siyaseti.
2.Cihat arzusu Hz.Rasül’ ün müjdesine nail olmaz arzusu.
3.Osmanlı şehzadelerinin Bizans tarafından isyana teşviki.
4.Anadolu ve Rumeli toprakları arasında Bizans‘ın Osmanlıyı yaralaması.Cihan Devleti olmasına engel olması .
5.Bizans’ın zulmünden bıkan Bizans halkının Osmanlı adaletini şiddetle istemesi ve Osmanlıya teslim olmamak için halk heyetleri gelmesi.
6.İstanbul’un muhasarası esnasında rahibelerin Türk kadınlarının kıyafetiyle dolaşması.
7.İstanbul’un askeri,coğrafi,iktisadi ve ekonomik stratejik durumu.


Fatihten önceki Osmanlı ordusunun maddi ve manevi kuvveti:
Bizans imparatorluğu dünyanın en iyi tanzim edilmiş şehri Konstantopolisi Avrupalıların desteği sayesinde yıllarca idare etti.
Osmanlı ordusunun Varna ,Kosava ,Niğbolu zaferleriyle düşmanlarını korkulu rüyası haline geldiği bir gerçektir.
Osmanlı nın icad ettiği toplarla ve elindeki barut ve silahlarla Bizansın manıcıklarla düşmana fırlattğı meşhur Rum ateşinin değeri kalmadı. Binaen aleyh,Osmanlı ve Bizans kuvvetleri eşitti. Ancak göz ardı edilen bir gerçek daha var ki o da fethin manevi ordusu...işte savaşı kazanan aslında bu manevi ordudur.

İşte Osmanlı ordularının manevi komutanları:
1-Molla Hüsrev Hz.
2-Akşemsettin Hz.
3-Molla Gürani Hz.
4-Hocazade Efendi Hz.
5-Cebe Ali Hz.
6-Ensar Dede Hz.
7-Molla Zeyrek
8-Molla Hayali
9-Şemsettin Fenari
10-Molla Mevlana camii
Bizans topraklarında metfun ashab-ı kiramın ruhaniyetlerinden istimdat..ve bunun gibi niceleri...










VE FETİH....
Tarih 5 nisan 1453 sabahı..güneş yeni ışıldarken uzaklardan Osmanlı ordusu mehterinin vurduğu kahramanlık marşları kulakları yırtıyor,insan ruhuna, karşısında durulmaz korkular veriyordu.
Bizans ta surların içindekiler:
“Türkler geliyooor”avazaneleriyle haykırıyorlardı. Osmanlı askerleri hat hat,ırmak ırmak akıyorlardı. Bu disiplinli rengarenk üniformalı ve sessizlik içinde yerlerini alan askerler,insanın içini ürpertiyordu.
6 Nisan..Hazreti Fatih imparatora teslim olmasını teklif etti. Fakat bu isteği reddedildi.
7 Nisan... gece yarısı Türk hücumu müthiş bir savlet ve uğultu halinde ve yine dünya tarihinde görülmemiş bir azimle hücuma başladı.
Türk yumruğu bir kere Bizans ın üzerine inmişti. 1153 yılık Doğu Roma imparatorluğu tarihin derinliklerine gömülmek için son anlarını yaşıyordu. Türkler canlarını hiçe sayarcasına hücum etmekteydiler. Atılan ok ve taşlar bir bulut halinde iki tarafa uçuyordu.
Rumlar mazgallarından Türkler üzerine dehşet saçan ateş,kaynar zeytinyağı döküyor,taşlar fırlatıyorlardı.
Fatih sultan Mehmet Han,gaza niyetiyle kılıcını kuşandı,atına bindi...saltanat bayrakları açıldı.onu etrafındaki kumandanlarıyla gören gaziler aşka, şevke gelerek büsbütün düşman üzerine atıldılar.
Osmanlı cengaverleri Fatihle beraber çıplak göğüslerini düşmana siper ediyorlardı. Çünkü artık toplar susmuştu. Şimdi taşla,ateşle ve demirle savaş başlamıştı. Çavuşlar,yaya başılar,subaşılar devamlı askeri teşvik ediyorlardı.
“Ha babam ha. Ha gazilerim ha.Koman kurtlarım.Koman koç yiğitlerim. Beyimizin ekmeğini bugünler için yedik.Bugünler için doğduk. Şehitlikte bizim gazilikte. Ha arslanlarım ha. ..ve o cesur asker birer birer şahadet şerbetini içiyordu fethi göremeden...


Akşemsettin Hazretleri...
Gaza meydanın orta yerinde seyrek sakalları gözyaşlarıyla ıslanmış,alnı fecrin ışığıyla parlayan,ellerini semaya açmış,bir zat dua ediyordu. Akşemsettin...şöyle haykırıyordu Allahın velisi:

Vur pençe-i alideki şemsir aşkına
Gülbanki masumanı tutan pir aşkına
Ey leşker-i müfettihu-l ebvab vur bugün
Feth-i mübini zamin o tebşir aşkına
Vur!..ruh-i fürfütuhr-imuhammedle yekzeban
Fecr-i hücum içindeki tekbir aşkına

Ulubatlı Hasan!!
Zağnos paşa kuvvetiğyle haliçe bakan surlara saldırıyorlardı. Fakat büyük kayıplara,uğraşalarına çetin çarpışmalarına rağmen umulan gerçekleşmiyordu.
İşte bu sırada bütün hücumun teksif edildiği bu noktada surların üzerinde ebedi ve muhteşem türk bayrağının dalgalandığı görüldü. Gazilerin gözlerinden yaşlar bşandı. Kan,ter,toprak içinde hırsla,hiddetle ve azimle tekrar surlara saldırdılar.
Bu kimdi acaba ? bu heybetli surların üzerinde duran arslan kimdi...?

O yiğit Ulubatlı Hasandı...Aslan yapılı,Dev yürekli Ulubatlı Hasan ...sol eliyle kalkanını başına siper ederek,sağ eliyle mukaddes bayrağı surun üzerine koymaya çalışıyordu. Taşlar ve oklar durmadan Ulubatlıya isabet ediyordu. Fakat onun aldırdığı yoktu. Sanki azap duymuyor gibiydi. Bayrağı dikti Ulubatlı. O sırada iri bir taş hasanı yere serdi. Doğrulmak istedi,ne çareki bedenine iri iri kayalar ve oklar yağdı. İşte orada surun dibinde şahadet şerbetini içti.


Ama onun açtığı yol kapanmamış,coşan gaziler aynı noktaya yetişerek bayrakları dikmişlerdi...
Evet Bizans İslam peygamberi tarafından Müslümanlara vadedilmişti ve onların eline Türkler vasıtasıyla geçecekti,geçmişti bile...



İSTANBULUN FETHİNİN TÜRK VE DÜNYA TARİHİ AÇISINDA ÖNEMLİ SONUÇLARI

o Osmanlının Asya Avrupadaki toprakları birleşti,toprak bütünlüğü sağlandı.
o Karadeniz Akdeniz su yolları Osmanlı devletinin eline geçti
o Doğu ve kuzey Avrupa’dan gelen bütün yollar Osmanlının eline geçti.
o Devlet yükselme devrine girdi. Osmanlı merkeziyetçi bir yapıya sahip oldu.
o Avrupalılar ticaret yollarının kapanmasıyla coğrafi keşiflere başladılar
o Surların yıkılmasıyla Avrupa da feodalite yıkıldı,yerine merkeziyetçi imparatorluklar kuruldu.
o Ortaçağ kapandı,yeniçağ açıldı
o Ortadoks kilisesinin koruma altına alınmasıyla,Hıristiyanların birleşmesi önlendi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder